“Program partide hedef ve amaç birliğini ortaya koyar. Tüzük ise, örgütsel yapıya, yaşama ve işleyişe bir düzen getirmek yoluyla, bu hedef ve amaç birliğinin somutlanmasını ve hayata geçirilmesini güvence altına alır. Bunu eylem birliğinin somutlanması ve güvence altına alınması da sayabiliriz. Programda somutlanan irade birliği, tüzük sayesinde güvence altına alınan eylem birliği ile tamamlanır.

“Kuşkusuz ki herşeyin başı teorik temeldir, ideolojik çizgidir, programdır, taktik ilkelerdir. Ama teorinin ortaya koyduğu ve pratiğin de tanıklık ettiği gibi, en sağlam bir teorik temel ve ideolojik çizgi bile, onu hayata geçirebilecek devrimci bir örgüt yoksa, kendi başına herhangi bir değer taşımaz. Örgüt, sadece ideolojik çizginin taşıyıcısı ve uygulayıcısı değil, aynı zamanda onun sağlıklı bir temel üzerinde üretilmesinin, korunmasının ve geliştirilmesinin de güvencesidir. Tüzük ise, bu örgütün yapılanmasına, işleyişine, iç yaşamına ilişkin ilkelerin, bir kurallar ya da değerler sistemi olarak somutlanmasından başka bir şey değildir.”

***


“İşlevsel bir parti tüzüğü ortaya çıkarabilmemiz için üç deneyim alanından yararlanmamız gerekiyor. Bunlardan ilki, uluslararası komünist hareketin tarihsel deneyimleridir. İkincisi, Türkiye sol hareketinin otuz yıllık deneyimleridir. Üçüncüsü ise, kendi on yıllık öz deneyimimizdir. Bu alanlar özel olarak tüzük için değil, genel olarak örgüt sorunu için de çok zengin deneyimler sunmaktadır bize.”