İçindekiler:

15 Eylül 2023
Sayı: KB 2023/15

Özgürlük ve gelecek mücadelesini büyütelim!
Saray rejiminden IMF destekli saldırı paketi
"Sanayinin organizasyonu" ve deprem
Su yok, hava yok, rant ihaleleri sürüyor!
Despot rejime "yeni Anayasa"
Kokuşmuş rejimde klikler çatışması
Saraya göre sefalet "psikolojik" bir mesele
Emekçiler su kıtlığıyla karşı karşıya
Tecridin hedefi tutsakları teslim almak
İş cinayetleri fiili mücadele ile durdurulabilir
Yıldızlar'ın imdadına sendikal bürokrasi yetişti
Metal işçileri hakkı olanı alacaktır!
Geçmişi olmayanın geleceği olamaz!
ABD G20'deki hakimiyetini sürdüremiyor
Emperyalist savaş 19 aydır sürüyor
Kim Jong Un ve Putin görüşmesi
Kerkük'te tırmandırılan gerilim
Gate Gourmet işçilerinden toplantı
Özgürlüğüne ve geleceğine sahip çık! Örgütlen!
Haklarımız için mücadeleyi yükseltelim!
"Filenin Sultanları"nın zaferinden yansıyanlar
Yaşamın ve kavganın yarısıyız!
Bu sayının PDF formatını download etmek için tıklayın

 

 

“Sanayinin organizasyonu” ve deprem

 

6 Şubat’ta Maraş merkezli gerçekleşen depremlerin üzerinden yedi ay geçti. Bu sürede depremden etkilenen emekçilerin yaşamları gittikçe katlanılmaz bir hale geldi. Zira birçok yerde su sorunu bile çözüme kavuşturulabilmiş değil. Hal böyleyken, sermayenin Saray iktidarının gündeminde ilk sırada yıkımdan rant devşirmek var.

Deprem bölgesinde adım adım rant

Enkazdan ve depremden rant devşiren AKP-MHP iktidarının şefi Erdoğan ilk adımda 8 Şubat’ta depremden etkilenen 11 ilde 3 ay süreyle OHAL ilan etti. OHAL kararları yüzlerce, hatta binlerce kişiyi mağdur ederken iktidar, kapitalistleri memnun eden uygulamaları sürdürdü. Bu iktidar, şaibeli 15 Temmuz darbe girişiminden sonra da 3 aylığına OHAL ilan etmiş ancak yedi kez uzatarak toplam süreyi 2 yıla çıkartmıştı. OHAL, Erdoğan’ın başında bulunduğu AKP-MHP rejiminin çöküşünü önlemek için kullandıkları bir baskı, şantaj ve sindirme aracı oldu. Şimdi ise rant devşirmenin bir imkanı olarak kullanılıyor. Nitekim Saray rejimi, depremlerin hemen ardından ilan ettiği OHAL’e dayanarak “acele kamulaştırma” kararlarıyla TOKİ’ye arazi tahsis ederek, ihaleleri yandaşlarına dağıtarak, el koymayı hedefledikleri yerleri “riskli alan” ilan ederek depremden rant devşirdi. “Riskli alan” ilanı, 6306 sayılı yasa ve çıkarılan kararnameler “rantsal dönüşümün” yasal kılıfları olarak kullanıldı.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından, deprem bölgesi olan Antakya, Maraş ve Antep’te toplam 2 bin 430 hektar büyüklüğünde 11 yeni yerin sanayi sahası ilan edildiği bildirildi. Antakya’da Belen ve İskenderun’da 2, Maraş’ın Elbistan ve Dulkadiroğlu’nda 2, Antep Nizip’te 3, Oğuzeli’nde 2, Araban’da 2 alan olmak üzere toplam 2 bin 430 hektar büyüklüğündeki 11 yeni yer, sanayi sahası ilan edildi. Daha önceden ilan edilen 7 alanla birlikte bugüne kadar toplam 18 alan “sanayi sahası” ilan edilmiş oldu.

Deprem bölgesinde krizi fırsata çeviren sermaye

Depremin enkazından rant devşiren sermaye, sanayi bölgelerinde işçi sorunu yaşamamak, varsa bunları karşılamak için konteyner kentler kurma işine girişmişti. Örneğin Malatya’da Baykan Denim işçileri fabrikalarda kurulan konteynerlere yerleştirildi. Zaman içinde Maraş’ta MÜSİAD ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Adıyaman’da, Albayrak Antakya Kırıkhan’da, Baykar Maraş’ta, Kalyon Islahiye’de, İstanbul Sanayi Odası Antakya’da kurdukları konteyner kentlerle iş gücünü kentlerde tutma çabası içinde bulundu.

 “Türkiye depremleri: toparlanma ve yeniden yapılanma değerlendirmesi raporu”na* göre deprem bölgesindeki 38 OSB’de yaklaşık 550 bin işçi çalışıyor ve toplamda 4 bin 997 şirket bulunuyor. Deprem bölgesindeki istihdam Türkiye’nin toplam istihdamının yüzde 22’sine tekabül ediyor. Antep, Hassa OSB ve İskenderun Limanı bölge açısından önemli alanlardan üçünü oluşturuyor. Depremlerin 11 ilde yol açtığı ekonomik kayıpların toplamı ise 104 milyar dolar civarında hesaplanıyor.

Depremler vesilesiyle tekrar tartışmaya açılan şey ise OSB’lerin güvenli ve zarar görmeyecek yerlere taşınması. Deprem bölgesindeki iç göçü de fırsata çeviren sermayenin imdadına yine AKP yetişti.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, 6 Şubat depreminin vurduğu 11 ildeki sanayi bölgelerinin, deprem riskinin az olduğu Konya ve Kayseri’ye kaydırılacağını 25 Ağustos’ta açıkladı. ** 

Her şey sermaye için…

Sanayinin kaydırılması ya da “güvenliği” sadece depremin gerçekleştiği alanlar için geçerli değil. “Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu” toplantısı sonuçları ağustos ayının ortasında açıklandı. Bu kapsamda 6 Şubat depremlerinden sonra Marmara Bölgesi’ndeki bazı sanayilerin İç Anadolu ve Doğu Akdeniz Bölgesi’ne (Ankara, Niğde, Konya, Nevşehir, Aksaray ve Akdeniz Torosları) kaydırılması planı duyuruldu. 17 Ağustos tarihinde Saray beslemesi Yeni Şafak gazetesi ise bu durumu “Yeni sanayi devrimi” *** olarak adlandırdı.

Türkiye’de faaliyette olan OSB’ler ağırlıklı olarak batıda ve iç kesimlerde yoğunlaşıyor****: İstanbul 8, Bursa 16, Tekirdağ 13, Kocaeli 13, İzmir 13, Ankara 10, Konya 8, Manisa 6, Sakarya 6, Bilecik 6, Aydın 7, Afyon 7, Maraş 6, Antakya 5, Kütahya 5, Antep 5, Tokat 5, Adıyaman 4…

TÜSİAD’ın talebi, “batı ile bütünleşmiş bir üretim süreci” inşa edebilmek üzerine kurulu. Yeni teknolojileri üretime entegre edebilmenin yeterli olmadığını belirten TÜSİAD, “dijital ve yeşil dönüşümün” bir arada olması gerektiğini vurguluyor*****. Bunlar işin aslında reklam kısımları. Özcesi TÜSİAD’ın istediği şey teknolojik üretimi Marmara ve Ege’nin batısı, emek-gücü ağlırlıklı üretim yapan sermayeyi ise İç Ege, İç Anadolu, Kuzey Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu hattına yerleştirmek.

***

Sermaye için “önlem” denen şey, emekçiler için kölelik zincirlerinin kalınlaşması anlamına geliyor. Deprem bölgesinde ve sanayide sermayenin kârı emeğin sömürüsü üzerinden artar. Sanayi bölgelerinde yapılacak böylesi türden değişiklikler ilk elden “güvenlik”, “önlem” adı altında işçilere sunulmaya çalışılsa da her şey sermayenin büyümesi için kurgulanmaktadır. Göçmen emeğinin bu bölgelerdeki varlığı, bölgesel asgari ücretin tartışmaya açılması, ulaşımı, tedariki, emeğin yerleşimi vb. pek çok konu planlı bir şekilde sömürüyü yoğunlaştırmak için devreye sokulmaktadır. Sorunların ve mücadele dinamiklerinin artacağı bir süreç bizi beklemektedir.

Yararlanılan kaynaklar:

*Strateji ve bütçe başkanlığı 2023 Kahramanmaraş ve Hatay depremleri raporu

https://www.sbb.gov.tr/wp-content/uploads/2023/03/2023-Kahramanmaras-ve-Hatay-Depremleri-Raporu.pdf

**Deprem bölgesi OSB’ler haberi

https://sanayigazetesi.com.tr/deprem-bolgesi-osbler-ic-anadoluya-tasiniyor/

*** Yeni Şafak manşeti

https://www.yenisafak.com/gundem/yeni-sanayi-devrimi-4553540

****Türkiye’deki OSB haritası

https://portal.sanayigazetesi.com.tr/index-osb.html

https://www.aa.com.tr/tr/ekonomi/turkiyede-faaliyetteki-270-osb-planli-sanayi-uretimiyle-ekonomiye-katki sagliyor/2721986#:~:text=En%20%C3%A7ok%20OSB’ye%20Bursa%20ev%20sahipli%C4%9Fi%20yap%C4%B1yor&text=Ankara’da%2010%2C%20%C4%B0stanbul%20ve,7’%C5%9Fer%20OSB%20faaliyet%20g%C3%B6steriyor.

***** TÜSİAD Başkanı Orhan Turan “sanayi teknoloji entegrasyon toplantısı” konuşması

https://tusiad.org/tr/konusma-metinleri/item/11260-orhan-turan-tusi-ad-sd-2022-sanayi-teknoloji-entegrasyon-programi-step-etki-nli-gi-konusmasi