Sarıgazi etkinliklerinin 6ncısı bu yıl AKPli belediye tarafından düzenlendi. Duyarlı kitleyi pop müziği, soytarı şarkıcılar ve havai fişek gösterisi ile kandıracağını zanneden belediye yönetimi gece boyunca ecel terleri döktü.
Sarıgazi, geçmiş dönemde İstanbulda SHPnin elinde olan iki belediyeden biriydi. Sarıgazi halkının Kürt, alevi ve sol bir potansiyel taşıyor olması, belediyenin de sol olmasından dolayı şenlik programları farklı oluyordu. Binlerce insanın katıldığı şenliklerde, bir dizi ilerici sanatçı sahneye çıkıyordu. Bu yıl AKP belediye başkanı gelenekselleşen şenliğin tarihinin yaklaşmasıyla birlikte kıvranmaya başladı. Bir yandan halkı karşısına almak istemiyor, diğer yandan ise böyle bir organizasyonun içine girmek istemiyordu. Nitekim geleneği bozmadı. Sarıgazi halkının adını bile duymadığı çürümüş, gerici bir dizi insandan oluşan Kral FM DJlerinin sunduğu bir şenlik programı oluşturdu. Geçen yıllardan farklı olarak bu kez devrimcilere stand açtırılmayacağı ve yiyecek standlarının ise kiralanacağı söylendi.
Devrimciler olarak şenlik öncesi hazırlıklara başladık. İki önemli gündemimiz vardı. Biri belediyenin stand açtırmama tutumuna, diğeri ise gerici bir temelde hazırlanacak etkinliğe müdahale idi. Yapılan görüşmeler sonucunda kazanılmış mevzileri korumak ve her ne olursa olsun standların açılmasını sağlamak konusunda fikir birliğine varıldı. Ancak şenlik boyunca sadece Kızıl Bayrak ve Atılım standları açıldı. İlk gün ayrıca İdil Can Kültür Merkezi şenlik biletleri satışı için masa açılırken, ikinci gün Erol Zavarla dayanışma masası açıldı.
Diğer gündemimiz ise şenlik alanında eylem gerçekleştirmekti. İlk gece standların önünde gençler halay çekmeye başladılar. Bu halay kısa zamanda kitleselleşti. Ardından sloganlar atıldı ve türküler söylendi. Saat 21:00da giriş kapısından eylemi başlattık. Sahnenin önüne Katil ABD, işbirlikçi AKP!, İşbirlikçi AKP Sarıgaziden defol!, Zindanlar yıkılsın tutsaklara özgürlük!, Tek tip elbise giymeyeceğiz!, Sarıgazi faşizme mezar olacak! sloganları ile yürüdük. Büyük bir coşku ile atılan sloganlar şenlik alanındaki kitle tarafından coşkuyla sahiplenildi. Sahneye vardığımızda ise arkamızda kalabalıklaşan bir gençlik ve bizi sürekli alkışlayan bir kitle vardı. Bu sırada sloganlarımızı müzikleriyle boğmaya çalışanlar ise taşlanmaya başlandı. Daha sonra müziği kapatmak zorunda kalan soytarılar sahneyi çoktan terketmişlerdi. Eylemimizi standların bulunduğu alana yönlendirdik ve burada halaylar ve türkülerle bitirdik. Sarıgazide uzun zamandır yaşanan jandarma terörüne rağmen böyle bir eylemin yapılması ve sağlanan birliktelik, gerek kitlede gerekse devrimcilerde büyük bir moral yarattı.
İkinci gün yeniden eylem gerçekleştirmek gündeme geldi. Önerimiz standların bulunduğu noktadan türküler ve halaylarla eyleme başlamak, daha sonra sahneye yürümek ve sahnede söz istemekti. Bir önceki gün gerçekleşen eylemin tablosundan yola çıkarak Sarıgazi halkının iyi bir yönlendiricilikle sınırlarını aşabileceğini düşünüyorduk. Kürsünün zorlanmasının kabul görmemesi üzerine, yeniden bir önceki eylem benzeri bir eylemi gerçekleştirmeyi kararlaştırdık.
Akşam standların önünde toplandık ve sloganlarımızı duyan herkes geldi dersek abartmış olmayız. Belli bir kitleselliğe ulaştığımızda da tekrar sahneye yürüdük. Bir önceki güne benzer bir eylem yaptık, fakat bu sefer biraz daha uzun sürdü. Gerici etkinliğe bir kez daha izin vermedik. Gençler büyük bir coşkuyla slogan atıyor ve yer yer sahneyi taşlıyorlardı. Uzun zamandır biriken öfkenin patladığı bir andı bu. Tekrar sahnenin bulunduğu standlara doğru yürüdük. Bu sırada yarattığımız etkiyi dağıtmak için havai fişek gösterisine başladılar. Biz de marşlarımız ve yuhalamalarımızla karşılık verdik ve bu da kitle tarafından desteklendi.
Daha sonra eylemin etkisini yitirmeye başlayacağı kaygısıyla eylemi bitirdik. 15 dakika sonra da jandarma robokopları standların önüne geldi. Niyetleri belliydi, sabah halay çeken gençleri gözaltına almışlardı ve bu terör yetmemişti. Jandarma şenlik alanına girdi. Jandarmanın alana girişinden bir-iki dakika sonra çoğunluğunu Sarıgazili gençlerin oluşturduğu bir kitle, jandarmayı taşlamaya başladı. Şenlik alanının elektrikleri kesildi, belediye binasından havaya ateş açıldı. Ancak jandarmanın taşlanması durdurulamadı.
Kısa süre sonra jandarma taşlanmaya dayanamayarak alandan hızla kaçtı. Çıkan çatışmada bir genç kız başından yaralandı ve hastaneye kaldırıldı. Jandarma ve belediye görevlileri alanı terketmişlerdi. Gençler ise şenlik alanını işgal ederek, halaylar çektiler. Sahnede çalan pop müziğin sesinin kapatılması için bir müdahale yapılamamasına rağmen uzun süre alan işgal edildi. Daha sonra belediye başkanı sahneye çıkarak duygusal bir konuşma yapmaya çalıştı. Ancak kitlenin taşlaması ve yuhalaması sonucu konuşmasını bitiremeden defolup gitti.
Etkinliğe duyarlı gençlerin ve kitlenin çok büyük bir kısmı dağıldıktan sonra devam ettiler. Fakat mesaj yerine ulaşmıştı. Kitleyi bu kadar kolay uyutamazlardı. AKPnin uyguladığı sosyal yıkım politikalarına, devletin yaymaya çalıştığı yoz-gerici kültüre, jandarmanın estirdiği faşist teröre karşı öfke patlamıştı.
Bilinmelidir ki, kapitalizm daima hoşnutsuzluk ve mücadele dinamikleri üretir ve büyütür. Yeter ki biz, bu imkan ve dinamikleri düzene karşı devrimci sınıf mücadelesini ilerletmede güçlü bir dayanak olarak kullanabilelim.
Cezaevlerinde tek tip elbise, zorunlu çalıştırma vb. uygulamaları hayata geçirmek amacıyla hazırlanan yeni Ceza İnfaz Yasa Tasarısını protesto etmek amacıyla TUYAB (Tutuklu ve Hükümlü Yakınları Birliği) 9 Eylül Perşembe günü Saraçhanedeki Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bölge Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması yaptı. Eylemde kartondan yapılan hücre içine bir tutsak yakını girerek hücre içindeki tutsakları temsil etti. İnfaz yasası geri çekilsin!, Tecrite, tek tipe, ölümlere hayır!, Anaların öfkesi katilleri boğacak!, Devrimci tutsaklar onurumuzdur! dövizleri taşındı.
TUYAB adına yapılan açıklamada yasa tasarısının baştan sona mahkum emeğini sömüren, keyfiyete dayalı disiplin cezaları getiren maddelerle dolu olduğu, zorunlu çalıştırma ile hapishanelerin parmaklılık fabrikalara dönüştürülmek, ücretsiz kölelik sisteminin hapishanelere yerleştirilmek istendiği belirtildi. Yeni infaz yasasıyla getirilmek istenenin toplumu tek tipleştirme saldırısının önemli bir parçası oluduğu vurgulanarak, tutuklu ailelerinin buna bütün güçleriyle karşı duracakları dile getirildi. Basın metninin okunmasının ardından atılan sloganlarla eylem sona erdi.